seçilmiş başkan Donald Trump'ın ekibi, Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmek için harekete geçiyor.
"New York Times'ın haberine göre, seçilmiş başkan Donald Trump ve ekibi, Paris İklim Anlaşması'ndan çekilme ve bazı ulusal anıtların boyutunu küçültme gibi radikal yürütme eylemleri üzerinde çalışıyor. Bu adımlar, Trump’ın seçim kampanyasında söz verdiği üzere enerji sektörünü genişletme ve çevre düzenlemelerini hafifletme politikalarıyla birebir örtüşüyor. Ancak bu kararların etkisi yalnızca ABD sınırlarıyla sınırlı kalmayacak; gezegenin dört bir yanında yankı bulacak gibi görünüyor.
Trump’ın iklim değişikliğiyle mücadeledeki uluslararası iş birliğini zayıflatabilecek bu hamlesi, iklim bilimciler ve aktivistler tarafından büyük bir endişeyle karşılanıyor. Paris İklim Anlaşması, 2015 yılında küresel ısınma etkilerini sınırlandırmak amacıyla ülkelerin kolektif taahhüdüyle yürürlüğe girmişti. ABD gibi büyük bir karbon emisyonu kaynağının bu anlaşmadan çekilmesi, diğer ülkelerin de iklim konusundaki taahhütlerini gözden geçirmelerine yol açabilir. Bu hamle, dünyanın karşı karşıya olduğu çevresel riskleri derinleştirerek gezegenimizi geri dönüşü zor, hatta imkansız bir yola sokma potansiyeline sahip.
Amerika’nın çevresel sorumluluklarını terk etmesi, sadece doğayı değil, milyonlarca insanın yaşamını doğrudan etkileyecek bir dizi felaketi de tetikleyebilir. İklim krizinin doğurabileceği kuraklık, orman yangınları, aşırı sıcak dalgaları, ve seller gibi afetler, yalnızca ABD’yi değil, tüm dünyayı etkisi altına alabilir. Uzmanlara göre, bu karar insan yaşamını doğrudan tehdit eden, iklim krizini hızlandıracak adımlardan sadece biri. Trump’ın geri adımı, iklim değişikliğiyle mücadeledeki uluslararası kararlılığı zayıflatarak, küresel iş birliğine olan güveni sarsabilir. Bu gelişme, çevreyi koruma konusundaki iradeyi zayıflatarak, dünyanın çeşitli ülkelerinde benzer politika değişikliklerini tetikleyebilir.
Bunun yanı sıra, ulusal anıtların boyutlarının küçültülmesi, sondaj ve madencilik faaliyetlerine daha geniş alan açmayı hedefliyor. Koruma altındaki bu alanlarda yeni enerji kaynakları için araştırmalar yapılması, doğal habitatları ve ekosistemleri daha kırılgan hale getirebilir. ABD’nin bu kararları, doğal kaynakların kontrolsüz kullanımını teşvik eden bir dizi yeni tehdidi de beraberinde getiriyor. Bu değişikliklerin etkisi, sadece Amerika içinde değil, dünya genelinde doğanın tahribatına karşı verilen mücadeleyi baltalayabilir.
Uzmanlara göre, Trump’ın Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme hamlesi, yaklaşan COP29 iklim zirvesi öncesinde tüm gözlerin ABD’ye çevrilmesine yol açtı. Bu karar, küresel düzeyde iklim krizine karşı verilen mücadelede ciddi bir moral kaybı yaratırken, iklim konusunda hâlâ adım atmaktan kaçınan ülkeler için de olumsuz bir örnek oluşturabilir. Öyle ki, bu adımın uzun vadede iklim krizine karşı mücadeleyi büyük ölçüde güç kaybetmesine neden olabileceği ve gezegenimizi karanlık bir geleceğe doğru sürükleyebileceği düşünülüyor.
