Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Yerli Markalara Destek Mesajı:
“Milletimiz Faşizan Siyasete Geçit Vermeyecek”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2030 Sanayi ve Teknoloji Strateji Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, muhalefetin bazı yerli markalar için yaptığı boykot çağrılarına sert sözlerle karşılık verdi. Yerli ve milli üretimin Türkiye'nin geleceği için hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Milletimiz bu ülkede üreten, istihdam sağlayan hiçbir yerli ve milli markayı üç-beş muhterisin faşizan siyasetine yem etmeyecektir” dedi.
Yerli Markalara Yönelik Boykot Çağrılarına Tepki
“Togg’u Boykot Listesine Alanlara Millet Cevap Verecek”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefet cephesinden gelen bazı markalara yönelik boykot çağrılarına karşı çıkarak, Togg gibi yerli ve milli markaların hedef alınmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. “Togg yollarda. Ama sözde boykot listelerine konuluyor. Kendini bilmezlerin ve köksüzlerin bu tutumunu milletimizin vicdanına bırakıyoruz” diyen Erdoğan, ekonomik kalkınma ve istihdam açısından yerli markaların korunması gerektiğini söyledi.
Sanayi ve Teknoloji Hamlesinde Yeni Dönem
2030 vizyonu kapsamında Türkiye’nin sanayi ve teknoloji politikalarında tarihi bir dönüşüm hedeflendiğini belirten Erdoğan, kritik sektörlerde atılacak adımları şu şekilde özetledi:
Kritik Alanlarda Stratejik Yatırımlar
Özgün strateji geliştirme kapasitesi artırılacak.
Yatırımlar, ölçek ekonomisine uygun şekilde genişletilecek.
Yerli ve milli ürünlerin kamu tedarik süreçlerinde karşılaştığı engeller kaldırılacak.
Geniş kapsamlı bir yerli üretim ve teknoloji hamlesi başlatılacak.
Yüksek Teknoloji, AR-GE ve Dijital Gelecek
Yüksek Teknolojide Atılım ve AR-GE Gücü
Erdoğan, yüksek teknolojili ürünlerde dışa bağımlılığı azaltmak adına AR-GE yatırımlarının artırılacağını vurguladı. Dijital ekonomi, yapay zekâ ve biyoteknoloji gibi alanlarda yapılacak hamlelerle Türkiye’nin küresel arenadaki rekabet gücünün yükseleceğini ifade etti.
Yapay Zekâ ve Siber Güvenlik
Yerli siber güvenlik altyapıları geliştirilecek.
Türkiye'nin dijital altyapısı daha dirençli hale getirilecek.
Yapay zekâ altyapısı üst seviyeye taşınacak.
Dijital ekonomiye geçişle teknoloji çağının lider ülkeleri arasında yer alınacak.
Otomotivde Yeni Teknolojilere Geçiş
Elektrikli ve Hidrojen Yakıtlı Araçlara Destek
Otomotiv sektöründe geleceğe dönük adımlar da Erdoğan’ın gündemindeydi. Yeni nesil batarya teknolojileri, hidrojen yakıt pilleri ve elektronik yakıt sistemlerinin yaygınlaştırılması hedefleniyor. Böylece Türkiye’nin otomotiv üretimi daha çevreci ve yüksek teknolojili bir yapıya kavuşacak.
Ulusal Kuantum Enstitüsü ve Uydu Sistemleri
Kuantum Teknolojileri İçin Büyük Hamle

Erdoğan, Ulusal Kuantum Enstitüsü’nün kurulacağını açıklayarak, bu enstitüyle birlikte Türkiye'nin kuantum alanında insan kaynağı ve altyapısını güçlendireceğini belirtti. Bu atılım, ileri teknoloji rekabetinde Türkiye'yi bir adım öne taşıyacak.
Milli Uydu Sistemleri ve Hava Savunması
Milli uydu üretimi sistematik hâle getirilecek.
Çelik Kubbe projesiyle tüm hava savunma sistemleri tek bir ağa entegre edilecek.
Uydu üretim yetenekleri bir araya getirilerek uluslararası rekabet gücü artırılacak.
Enerji ve Savunmada Bağımsızlık Hedefi
Milli Muharip Uçak KAAN Seri Üretime Geçiyor
Erdoğan, Türkiye'nin beşinci nesil savaş uçağı KAAN’ın ilk uçuşunu gerçekleştirdiğini ve kısa süre içinde seri üretime geçeceğini müjdeledi. Bu adım, Türkiye'nin savunma sanayiinde bağımsızlık hedefinde tarihi bir eşik olarak değerlendiriliyor.
Modüler Nükleer Reaktör ve Teknopark
Yerli modüler nükleer reaktör geliştirilecek.
Nükleer enerji alanında büyük sıçrama yaratacak bir Nükleer Teknopark kurulacak.
Enerjide dışa bağımlılık azaltılacak, teknoloji transferi ve yerli üretim desteklenecek.
Türkiye, Teknolojide Küresel Oyuncu Olmayı Hedefliyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları, Türkiye’nin sadece sanayi üretiminde değil, aynı zamanda teknoloji, enerji, savunma ve dijitalleşme alanlarında da bölgesel güçten küresel oyuncuya geçiş hedefinde kararlılığını ortaya koydu. 2030 yılına kadar hayata geçirilmesi planlanan bu vizyon, yerli ve milli üretim anlayışının stratejik bir devlet politikası hâline geldiğini gösteriyor.