Hama'nın ele geçirilmesinin stratejik değeri nedir?

Hama’nın Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) tarafından ele geçirilmesi, Suriye iç savaşında hem politik hem de askeri açıdan yeni bir dönemin kapısını aralıyor.

HTŞ'nin Hama Zaferi: Suriye İç Savaşında Dönüm Noktası ve Gelecek Senaryoları

Suriye iç savaşında kritik bir gelişme yaşandı: Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ), Hama’yı ele geçirerek önemli bir stratejik zafer kazandı. Bu zafer, sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda bölgedeki politik dengeleri değiştirecek potansiyele sahip bir dönüm noktasıdır. Hama’nın coğrafi konumu, HTŞ’nin Humus, Lazkiye, Şam gibi stratejik hedeflere ilerlemesi için büyük bir avantaj sağlıyor. Hama’nın kontrolü, HTŞ için Humus’a, Şam’a ve hatta Lübnan sınırına kadar olan kritik yol hatlarını kesme şansı tanıyor.

Suriye Rejiminin Zayıflığı ve HTŞ’nin Yeni Yönetim Stratejileri

Hama’nın düşmesi, yalnızca HTŞ’nin askeri başarısını değil, aynı zamanda Suriye ordusunun zayıflığını da gözler önüne seriyor. Halep’ten geri çekilen rejim güçleri, Hama’yı savunmak için yeterli güce sahip değildi. Rusya’nın hava desteğinin sınırlı olması ve İran destekli milislerin bölgeye gelmemesi, Suriye ordusunun yalnız kalmasına yol açtı. HTŞ ise savaş alanındaki üstünlüğünü, taktiksel esnekliği ve operasyonel yetenekleriyle pekiştirerek ilerlemeye devam etti.

HTŞ’nin Hama’daki yönetim tarzı, örgütün sadece askeri değil, politik bir dönüşüm sürecine girdiğini gösteriyor. Yerel halkın güvenini kazanarak, intikam saldırılarını ve yağmayı engelleyerek, uluslararası alanda daha ılımlı bir imaj çizmeye çalışıyor. Özellikle Hama çevresindeki Salamiye’deki İsmaililerin tarafsız kalmasını sağlaması, HTŞ’nin bölgedeki yerel dengeleri doğru okuduğunu ve yerel halkla ilişki kurma stratejisinin başarılı olduğunu gösteriyor.

Humus Hedefi: Suriye’nin Doğusunda Yeni Bir Dönem Başlıyor

Hama’nın ele geçirilmesinin ardından HTŞ’nin bir sonraki hedefi Humus olarak görünmektedir. Humus’un alınması, Suriye rejiminin Şam ile arasındaki fiziksel bağı kesebilir ve rejimin lojistik desteğini büyük ölçüde zayıflatabilir. Özellikle Rastan ve Telbise gibi muhalif bölgelerinin güçlü olması, HTŞ’nin Humus’a ilerlemesinin önünde sınırlı bir direniş oluşturacaktır. Humus’un kontrol altına alınması, HTŞ’nin Palmira ve Sukna gibi stratejik bölgelere ilerlemesini sağlayacak, bu da Suriye’nin doğusunun tamamen örgütün kontrolüne geçmesi anlamına gelecektir.

Uluslararası Tepkiler ve Gelecek Senaryoları

HTŞ’nin ilerleyişi, sadece Suriye’nin iç dengelerini değil, aynı zamanda bölgesel ve uluslararası aktörleri de doğrudan etkileyecektir. Rusya’nın hava desteğini artırması, İran’ın milislerini yeniden harekete geçirmesi veya Batılı ülkelerin diplomatik hamleleri, çatışmanın seyrini değiştirebilir. Ayrıca, YPG’nin güney yönüne doğru hareketi gibi diğer bölgesel aktörlerin hamleleri de HTŞ’nin stratejik genişlemesini engelleyebilir veya dengeleme politikasına yönlendirebilir.

HTŞ, askeri ve politik stratejileri ile uluslararası toplumdan tanınma çabalarını sürdürmekte. Bu süreçte, örgütün yerel halkın güvenini kazanarak, intikam ve yağma gibi sert taktiklerden kaçınarak daha ılımlı bir imaj çizmeye devam edeceği bekleniyor.

İLGİLİ HABERLER