Sahte Papazla Vurgun: Köylünün Parasını Topladılar

Sahte Papazla Vurgun: Köylünün Parasını Topladılar
Tunceli'de çete, sahte haritalarla köylülere define buldurup önceden gömdükleri sahte heykellerle büyük bir dolandırıcılığa imza attı.

unceli’de Şok Eden Dolandırıcılık: Sahte Harita, Sahte Heykel, Gerçek Vurgun

Tunceli’de yaşanan olay, hem dolandırıcılık tarihine hem de toplumsal hafızaya kazınacak türden. Bir dolandırıcılık çetesi, define merakı ve tarihi eser hevesini kötüye kullanarak onlarca köylünün duygularını ve birikimlerini sömürdü. Sahte haritalar, önceden gömülmüş sahte heykeller ve ustalıkla kurgulanmış bir oyunla çete, milyonlarca liralık dolandırıcılık gerçekleştirdi. Olay, güvenlik güçlerinin müdahalesiyle açığa çıktı; ancak geride mağduriyet, hayal kırıklığı ve derin bir toplumsal yara kaldı.

Define nedir ne demektir? Anlamı - Laf Sözlük

Kurgu Profesyonel, Hedef Net: Köylünün Umudu

Çete, Tunceli’nin kırsal mahallelerinde yaşayan vatandaşları hedef aldı. Özellikle yaşlı ve az eğitimli bireyleri seçen dolandırıcılar, önce “bizim elimizde Osmanlı’dan kalma çok özel haritalar var” diyerek dikkat çekti. Haritalar, sararmış kâğıtlar üzerine bastırılmış, Osmanlıca notlarla işaretlenmiş ve yanına yapay olarak yaşlandırılmış krokiler eklenmişti. Harita üzerindeki işaretler “burada heykel var”, “altın mezar burada”, “padişah mührü burada” gibi dikkat çekici detaylarla süslenmişti.

Sadece harita değil, hikâyeler de hazırdı: “Bu hazineyi dedem zamanında gördü ama kazamadı.” “Eskiden burada Ermeniler yaşardı, giderken gömdüler.” “Bu topraklarda saklı bir define var, ama sadece özel insanlara çıkar.”

Bu söylemler, yıllardır kulaktan kulağa dolaşan efsanelerle birleşince, köylüler büyük bir hevesle inanmaya başladı. Kazı için izin almaya gerek olmadığını, “sessizce halledeceklerini” söyleyen çete üyeleri, köylüleri “ortak” yaparak maddi katkı sağlamaya yönlendirdi.

Kazı Başladı, Sahte Heykel Ortaya Çıktı

I. Eftim - Vikipedi

Dolandırıcılar, daha önceden belirledikleri alanlara, kendi elleriyle yaptırdıkları sahte heykelleri gömdü. Bu heykeller, toprak altında birkaç gün kalacak şekilde özel olarak kaplandı ve eskitildi. Kazı başladığında köylülerin gözü önünde topraktan çıkarılan bu heykeller, olayın “gerçekliğine” olan inancı pekiştirdi.

“İşte aradığımız heykel bu, servet değerinde!” diyen çete üyeleri, heyecanla “bu çok büyük para eder” sözlerini dillendirdi. Köylüler, heyecanın doruğundayken, sıra ikinci adıma geldi: Para toplama.

Masraf Bahaneleriyle Para Topladılar

“Bu eser yurt dışına çıkarılacak, gümrükte işlerimiz var”,
“Rüşvet verilmesi gerekebilir”,
“Aracı komisyonculara ödeme yapılmalı” gibi bahanelerle çete üyeleri, köylülerden yüksek miktarlarda para istemeye başladı.

Bazı köylüler altınlarını bozdurdu, bazıları traktörünü sattı, hatta borç alarak bu “tarihi yatırıma” ortak oldu. “Birlikte kazanacağız” düşüncesi, kısa sürede toplu bir kandırılmaya dönüştü.

Şüpheler Başladı, Gerçek Ortaya Çıktı

Günler geçti, paralar verildi, ancak hiçbir gelişme olmadı. Sözde aracı gelmedi, heykel yurt dışına çıkmadı. Bazı köylüler, gerçek tarihi eser uzmanlarına danışınca heykelin sahte olduğu ortaya çıktı. Olayın çete oyunu olduğu anlaşılınca, köylüler jandarmaya başvurdu.

Jandarma Operasyonu: Belgeler, Sahte Haritalar, Dijital Deliller

Tunceli İl Jandarma Komutanlığı, yapılan ihbar sonrası operasyon düzenledi. Gözaltına alınan zanlıların evlerinde çok sayıda sahte harita, el yapımı heykeller, kazı ekipmanları ve dolandırıcılıkta kullanılan dijital belgeler ele geçirildi.

Ayrıca zanlıların telefon ve bilgisayarlarında, daha önce benzer yöntemlerle dolandırılan kişilere ait kayıtlar, para alışverişi bilgileri ve “yeni hedef köyler”e ait listeler bulundu. Olayın Tunceli dışına da uzandığı, çetenin farklı şehirlerde aktif olduğu öğrenildi.

Tunceli Valiliği ve Yetkililerden Uyarı

Tunceli Valiliği yaptığı yazılı açıklamada vatandaşlara şu uyarılarda bulundu:

“Tarihi eser bulduğunu iddia eden şahıslarla kişisel bağlantıya geçilmemeli, her türlü kazı çalışması yalnızca resmî izinle yapılmalıdır. Sahte harita ve sahte define olaylarına karşı vatandaşlarımızın dikkatli olması büyük önem taşımaktadır. Güvenlik birimleri gerekli takibi yapmaktadır.”

Mağdurlar Konuştu: Hayatımızın Birikimini Verdik

Kazaya uğrayan köylülerden biri, şu sözlerle yaşadığı acıyı dile getirdi:

“Dediler ki milyonluk define bulduk. Ne varsa verdik. Altınımı sattım, oğlumun düğün parasını verdim. Şimdi ne define kaldı, ne para.”

Uzmanlardan Çağrı: Define Efsanelerine Değil Bilime Güvenin

Arkeologlar ve tarih uzmanları, halk arasında dolaşan define efsanelerinin büyük ölçüde uydurma olduğunu, bunların halkın iyi niyetini istismar eden yapıların elinde dolandırıcılığa dönüştüğünü ifade ediyor. Bu tarz olayların önlenebilmesi için halkın bilinçlendirilmesi ve medya okuryazarlığının artırılması gerektiği vurgulanıyor.

Soruşturma genişletilerek sürdürülüyor. Yetkililer, çetenin başka mağdurları olabileceğini ve bu kişilerin de en kısa sürede şikâyette bulunmaları gerektiğini belirtiyor.

İLGİLİ HABERLER