"Varank’tan Tepki Çeken Benzetme: Tartışmaların Fitilini Ateşledi!"

Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde yaşanan "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" sloganı tartışmaları beraberinde getirdi. Varank’tan Tepki Çeken Benzetme

Kara Harp Okulu Mezuniyet Töreni ve Sonrası: Neler Yaşandı?

30 Ağustos Zafer Bayramı Töreni

Kara Harp Okulu’nun 30 Ağustos Zafer Bayramı kapsamında düzenlenen mezuniyet töreni, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarihinde bir ilk yaşanmasına tanıklık etti. Kara, Deniz ve Hava Harp Okulları’nın birincileri kadın subaylar oldu:

  • Kara Harp Okulu: Teğmen Ebru Eroğlu
  • Deniz Harp Okulu: Teğmen Şeyda Yıldırım
  • Hava Harp Okulu: Teğmen İkra Kuyumcu

Ancak, törende yaşanan bazı gelişmeler tartışmalara neden oldu.


Törenin Tartışmalı Anı

Mezuniyet töreninin resmi bölümü sona erdikten sonra, teğmenler kılıçlarını çatarak geleneksel yeminlerini etti. Bu sırada, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atılması, törenin en dikkat çeken anı oldu. Bu olay, kısa sürede kamuoyunun gündemine oturdu.

  • Protokolün Tavrı: Törenin bu kısmında, resmi yeminden sonra bazı protokol üyelerinin alanı terk ettiği bildirildi.

Soruşturma ve İhraç Talepleri

Milli Savunma Bakanlığı’nın Soruşturması

“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganının atılması ve geleneksel yemin, Milli Savunma Bakanlığı tarafından incelemeye alındı. Kara Harp Okulu’ndan iki teğmen ile üç komutan hakkında disiplin soruşturması başlatıldı.

  • Disiplin Süreci: 25 Kasım’da başlayacak Yüksek Disiplin Kurulu toplantılarında savunmalar alınacak ve nihai karar verilecek.
  • Kararın Zamanlaması: Soruşturmanın Aralık sonu veya Ocak başında tamamlanması bekleniyor.

İhraç Talepleri

Soruşturma heyeti, Kara Harp Okulu’ndan mezun olan iki teğmen ve üç takım/bölük komutanı için ihraç talebinde bulundu. Bu gelişme, özellikle muhalefet ve iktidar arasında tartışmalara yol açtı.


Kim Ne Dedi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, tören sonrası yaptığı açıklamada, teğmenlerin hareketini eleştirdi:

"En kısa zamanda hak ettikleri cezayı alacaklar."

Mustafa Varank (AKP Bursa Milletvekili)

Mustafa Varank, sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımda, teğmenleri FETÖ darbe girişiminde yer alan askerlere benzetti:

"Harbiyeli olmak kimseye disiplinsizlik ve suç işleme özgürlüğü vermez! 15 Temmuz'da 251 vatan evladını şehit eden ve kahraman ordumuzdan ihraç edilen 150 general de harbiye mezunuydu..."

Gazeteci Gürkan Hacır

Gazeteci Gürkan Hacır, TV100’de yaptığı açıklamalarda, Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarından aldığı bilgileri paylaştı:

  • Henüz kesinleşmiş bir kararın olmadığını belirtti.
  • Disiplin sürecinin aşamaları: Savunmalar alınacak, incelemeler yapılacak ve yüz yüze görüşmeler gerçekleşecek.

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu

CHP’li Bağcıoğlu, teğmenlerin Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildiğini doğruladı. Muhalefet, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganına yapılan eleştirilere sert tepki gösterdi.


 

Gelecekte Ne Olacak?

  1. 25 Kasım’da Yüksek Disiplin Kurulu Toplanacak: Bu toplantıda, teğmenler ve komutanların savunmaları alınacak.
  2. Karar Süreci: Disiplin sürecinin sonucunun Aralık sonu veya Ocak başında açıklanması bekleniyor.
  3. Kamuoyunun Tepkisi: Kamuoyu, süreci yakından izlerken, ihraç talepleri siyasi bir tartışma haline geldi.

Değerlendirme

Bu olay, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde disiplin ile ifade özgürlüğü arasındaki dengeyi tartışmaya açarken, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganının herhangi bir yanlışlık teşkil etmediği açıktır. Çünkü bu slogan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve milli mücadelemizin önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e olan bağlılığı ifade etmektedir. Cumhuriyetin temel değerlerine olan bu vurgu, muhalefet ve iktidar açısından da siyasi bir unsur olarak görülmemelidir.

Harp okullarının önemi ve bu kurumların yetiştirdiği subayların ülke için taşıdığı değer, 15 Temmuz darbe girişiminde bir kez daha açıkça ortaya çıkmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, bayrağı ve vatanı için canını vermekten çekinmeyecek vatansever evlatları bünyesinde barındırması, halkın orduya olan güvenini güçlendirmekte ve gelecek nesillerin bu bilinçle yetişmesine vesile olmaktadır.

Bu bağlamda, genç subayların cesurca ifade ettikleri bu duruşun, bir endişe kaynağı değil, bilakis, milli birlik ve beraberlik adına bir gurur kaynağı olması gerektiği unutulmamalıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin köklü gelenekleriyle modern dünyada varlığını sürdürmesi, disiplin ve vatanseverlik ruhunun bir arada korunmasına bağlıdır. Bu olay, Türkiye’nin çağdaş, demokratik ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı bir geleceği inşa etme yolundaki kararlılığını bir kez daha göstermektedir.

İLGİLİ HABERLER