Samsun’da Anne, Kızını Öldürdü: Cinayet Sonrası İntihar Süsü Verilmeye Çalışıldı
Samsun’un Atakum ilçesinde, 59 yaşındaki Sultan Günaydın, 34 yaşındaki kızı Tuba Günaydın’ı öldürdü. Olay, saat 03.30 sıralarında Esenevler Mahallesi’nde meydana geldi.
Samsun’un Atakum ilçesindeki Esenevler Mahallesi’nde, 59 yaşındaki Sultan Günaydın ile 34 yaşındaki kızı Tuba Günaydın arasında çıkan tartışma, gece saatlerinde vahşi bir cinayete dönüştü. İddiaya göre, Sakarya İlkokulu’nda Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) öğretmeni olan Tuba Günaydın, annesiyle evde tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesiyle anne ve kızı arasında evin banyosunda şiddetli bir boğuşma yaşandı. Olayın hemen ardından Sultan Günaydın, 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayarak kızı Tuba Günaydın’ın bileğini kesip intihar ettiğini söyledi.
Boğularak Öldürüldü, İntihar Süsü Verilmeye Çalışıldı
Polis ve sağlık ekipleri olay yerine hızla sevk edildi. Yapılan incelemeler sonucunda, Tuba Günaydın’ın aslında boğazının sıkılarak boynunun kırılarak öldüğü belirlendi. Sultan Günaydın’ın, kızının bileğini keserek olayı intihar gibi göstermeye çalıştığı tespit edildi. Bu, annesinin suçunu örtbas etmeye yönelik yaptığı planlı bir hareketti. Yapılan otopsi işlemlerinde, Tuba Günaydın’ın öldürüldüğü, ancak olayın intihar gibi gösterilmeye çalışıldığı netleşti.
4 Yıl Önce Eşinden Boşanmıştı
Öldürülen Tuba Günaydın hakkında yapılan araştırmalarda, 2021 yılında eşinden boşandığı ve bekar olduğu öğrenildi. 34 yaşındaki Tuba Günaydın, Samsun Adli Tıp Grup Başkanlığı’na otopsi için gönderildi. Ailesinin ve çevresinin ifadesine göre, Tuba Günaydın’ın son zamanlarda psikolojik sorunlar yaşadığı ve annesiyle tartışmalarının arttığı ifade ediliyordu. Bununla birlikte, Tuba Günaydın’ın annesinin de bazı psikolojik problemleri olduğu belirtilmişti.
Katil Anne Cinayeti İtiraf Etti
Olayın hemen ardından Sultan Günaydın, polis ekiplerince gözaltına alındı. Yapılan sorgulamada, katil anne, kızının kendisini banyoya çağırdığını ve gittiği anda kızının ona saldırdığını söyledi. Sultan Günaydın, olayın ardından öldüğünü fark ettiğini ve kızıyla birlikte yaşadığı gerilimi ve kızının kendisine saldırmasını savunarak, cinayeti intihar gibi göstermeye çalıştığını itiraf etti. Polis sorgusunun ardından, Sultan Günaydın emniyetteki işlemleri tamamlanarak, adliyeye sevk edildi.
Zanlı Adliyeye Sevk Edildi ve Tutuklandı
Sultan Günaydın, cinayeti işlediğini kabul ettikten sonra adliyeye sevk edildi. Burada yapılan yasal işlemler sonrası, zanlı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Polis, olayın detaylarını araştırmaya devam ederken, özellikle kadına yönelik şiddet olaylarının artması ve aile içindeki gerilimlerin bu tür trajik sonuçlara yol açması konusunda dikkat çekiyor.
Aile İçi Şiddet ve Psikolojik Zorluklar
Bu olay, Türkiye’de aile içi şiddet ve psikolojik zorluklar sonucu yaşanan trajik cinayetlere bir örnek teşkil ediyor. Aile içindeki gerilimlerin, duygusal şiddet ve psikolojik baskıların ne kadar yıkıcı olabileceği bir kez daha gözler önüne serildi. Uzmanlar, aile içindeki bu tür şiddetlerin genellikle görünmeyen yüzlerinin olduğunu ve çoğu zaman dışarıdan fark edilmediğini belirtiyor. Psikolojik şiddet, zamanla fiziksel şiddetle birleşerek, son derece tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor.
Olayın Sonraki Gelişmeleri
Olayın ardından, çevredeki komşuları ve tanıklar, Tuba Günaydın’ın annesiyle çok sık tartışmalar yaşadığını ifade etti. Uzmanlar, aile içi şiddetle mücadelede erken müdahale ve psikolojik destek programlarının önemini vurgularken, toplumsal bilinçlenmenin arttırılması gerektiğine dikkat çekiyor. Ayrıca, kadına yönelik şiddetle mücadele için etkili politikaların oluşturulması gerektiği, bu tür olayların önüne geçilebilmesi adına büyük bir önem taşıyor.
Olayın Yansımaları ve Sosyal Etkileri
Samsun’daki bu acı olay, ülke genelinde aile içi şiddet ve psikolojik şiddetle mücadele konusundaki farkındalığın artırılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Aile içindeki sorunların zamanında tespit edilmesi ve psikolojik destek sağlanması, böyle trajik olayların önüne geçilmesinde etkili bir çözüm olabilir. Hem devletin hem de toplumun, bu tür şiddet olaylarına karşı daha duyarlı ve çözüm odaklı yaklaşması gerektiği bir kez daha ortaya çıktı.
