ülent Arınç’tan İmamoğlu Yorumu: “Kumpas Kuruldu Düşüncesine Sahip Olanlar Haksız Sayılmaz”
Eski TBMM Başkanı ve AK Parti'nin kurucu isimlerinden Bülent Arınç, tv100’de katıldığı programda Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğu ve diploma iptaline ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Arınç, diplomanın 35 yıl sonra iptal edilemeyeceğini söylerken, “Kumpas kuruldu düşüncesine sahip olanlar haksız sayılmaz” dedi.
“Bu Diploma 35 Sene Sonra İptal Edilemez”
Arınç, İmamoğlu’nun 1989 yılında aldığı diplomanın iptal edilmesine ilişkin şunları söyledi:
“İdare hukuku profesörlerinin hepsinden dinledim. Bu diploma 35 sene sonra iptal edilemez, kazanılmış hak diye bir şey vardır. YÖK karar almadıkça bir üniversitenin yönetim kurulunun bunu iptal etmesi yanlıştır.”
“Tutuksuz Yargılanmalıydı”
İmamoğlu’nun tutukluluğu hakkında da konuşan Arınç, siyasi davalarda tutuklamanın yanlış olduğunu vurguladı:
“Bir büyükşehir belediye başkanının tutuksuz yargılanması esas olmalı. Aynı şeyi Selahattin Demirtaş için de söylemiştim. Siyasi duruş sergileyen insanlara tutuklama uygulanmamalı.”
“Cunta İfadesi Yanlış”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “cunta” nitelemesine de tepki gösteren Arınç:
“Bu kelimeyi kullanmak doğru değil. Sivil idareye karşı, 22 yıldır iktidarda olan bir kadroya böyle bir suçlama yöneltmek iftiradır. Zemini olmayan bu açıklamalar ancak sahibine zarar verir.”
“İmamoğlu’nun Babasının Bedduasına İnanamadım”
Arınç, İmamoğlu’nun babasının kamuoyunda gündem olan bedduasına da tepki gösterdi:
“Yaşını başını almış bir adam, hiç yakıştıramadım. Sayın Erbakan’ın partisi kapatıldı ama infial yaratmadı. Erdoğan, Erbakan ve ben tutuksuz yargılandık. Karar kesinleştikten sonra cezaevine girdik.”
“Kumpas Algısı Yersiz Değil”
Son olarak İmamoğlu’na kurulan iddia edilen “kumpas”a ilişkin düşüncelerini şu sözlerle paylaştı:
“Kumpas kurulduğunu düşünenler haksız sayılmazlar. Bu sürecin sağlıklı ve adil ilerlemesi için herkesin sorumlu davranması gerekiyor.”
Arka Plan: Ne Olmuştu?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 kişi hakkında 19 Mart 2025’te ‘yolsuzluk’, ‘örgüte yardım’, ‘ihaleye fesat karıştırma’ gibi suçlamalarla gözaltı kararı verilmiş, 23 Mart’ta İmamoğlu dahil 51 kişi tutuklanmıştı. Aynı süreçte diploması da “yok hükmünde” sayılarak iptal edilmişti. Gelişmeler Türkiye gündeminin ilk sıralarına oturmuş, toplumda ciddi tartışmalar yaratmıştı.
Bülent Arınç’tan Rasim Ozan Kütahyalı Yorumu: “Başka bir isimle gitseydi içeri çıkamazdı”
Eski TBMM Başkanı ve AK Parti'nin kurucu isimlerinden Bülent Arınç, tv100 ekranlarında katıldığı programda gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı hakkında da dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Arınç, yargılamalarda “kişiye özel” muamele yapıldığını öne sürdü.
“Kişiye Özel Yargılama Olmamalı”
Arınç, Kütahyalı’nın savcılık önüne başka bir isimle götürülmesi halinde tutuklanabileceğini belirterek şunları söyledi:
“Rasim Ozan Kütahyalı tek değil. Rasim Ozan başka bir isimle savcı önüne götürülseydi içeriden çıkamaz hale gelirdi. Ama ROK olarak gittiği için adli kontrol tedbiri uygulanıyor. Kişiye özel yargılama olmamalı.”
Arınç bu sözleriyle, kamuoyunda tanınan kişilere yönelik ayrıcalıklı muamele yapıldığına dikkat çekti ve hukuk önünde herkesin eşit olması gerektiğinin altını çizdi.
“Ayşe Barım ve Halit Ergenç'in tekrar ifadeye çağrılması cinnet hali”
Programda gündeme gelen bir diğer başlık ise Gezi Parkı davası oldu. Arınç, yıllar önceki eylemler nedeniyle bazı tanınmış isimlerin tekrar sorgulanmasını sert bir dille eleştirdi:
“Ayşe Barım ve Halit Ergenç gibi isimlerin Gezi Parkı davasından yıllar sonra tekrar 'sen de orada vardın' diyerek tekrar sorguya çekilmesi bir cinnet hali, bir akıl tutulması. Böyle bir şey olamaz.”
“Yargıda çifte standart, toplumsal adalete zarar verir”
Bülent Arınç’ın bu açıklamaları, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusundaki kamuoyunda süregelen tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Arınç, adaletin kişilere göre şekillenmemesi gerektiğini vurgularken, kamu vicdanının yaralanmaması adına hukukun herkese eşit uygulanması çağrısında bulundu.
"Aynı yolda yürüdü, zaman zaman itiraz etti"
Bülent Arınç'ın dikkat çeken çıkışları geçmişte de gündem olmuştu
AK Parti'nin kurucu kadrolarından olan ve uzun yıllar hem TBMM Başkanlığı hem de Başbakan Yardımcılığı gibi kritik görevlerde bulunan Bülent Arınç, son yıllarda partisinin politikalarına dair zaman zaman eleştirel bir dil kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'la aynı siyasi çizgiden gelen Arınç, birçok kez parti içinden gelen politikaları ya da uygulamaları kamuoyu önünde sorguladı. Son olarak İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve diplomasının iptali sürecine dair “kumpas” vurgusu yapan Arınç, yine AK Parti’ye yakın çevrelerden eleştiri aldı.
Ancak bu, Arınç’ın ilk çıkışı değil. İşte geçmişte kamuoyunda ses getiren iki diğer açıklaması:

🟠 1. “KHK faciadır” açıklaması – Kasım 2020
Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesiyken, katıldığı bir televizyon programında KHK ile ihraç edilenler hakkında, “KHK faciadır, dramdır. İnsanlar intihar etti, aileleri yıkıldı” diyerek büyük tartışma başlatmıştı. Açıklama sonrası Arınç, gelen tepkiler üzerine istifa etmişti.
🟠 2. “Demirtaş ve Kavala serbest bırakılmalı” – Kasım 2020
Aynı programda Arınç, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala için “Yargılanmalarına gerekçe olan dosyaları okudum. Serbest bırakılmaları lazım” demişti. Bu sözleri Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından dolaylı olarak hedef alınmış, Arınç ise sert tepkiler üzerine “Yalnız kaldım” diyerek YİK üyeliğinden istifa etmişti.