Tereyağı ve Sadeyağda Yeni Dönem: Etiket ve İçerikte Sıkı Kurallar Yürürlükte
Tarım ve Orman Bakanlığı, tereyağı ve sadeyağ üretimi ile pazarlanmasına ilişkin yeni düzenlemeleri içeren “Türk Gıda Kodeksi Tereyağı ve Sadeyağ Tebliği”ni Resmi Gazete’de yayımlayarak yürürlüğe koydu. Tebliğ ile ürünün üretim sürecinden etiketlenmesine kadar birçok alanda önemli değişiklikler getirildi.
Üretimden Etikete Kadar Kapsamlı Düzenleme
Yeni tebliğle birlikte tereyağı ve sadeyağ üreticileri, ürünlerini artık daha sıkı kriterlere uygun olarak üretmek ve pazarlamak zorunda kalacak. Tebliğe göre ürünlerin hijyenik koşullarda, teknik gerekliliklere uygun biçimde üretilmesi, muhafaza edilmesi ve pazarlanması zorunlu hale getirildi.
Ayrıca, ürünlerin karakteristik tereyağı tadı, kokusu ve yapısına sahip olması gerektiği açıkça belirtildi. Ürünlerin “peroksidaz testi”nde negatif sonuç vermesi şart koşulurken, istenen aroma ve tat profilinin elde edilebilmesi için starter kültür kullanımına da izin verildi.
Tuz ve Yağ Oranlarına Yeni Sınırlar
Tebliğde tereyağındaki tuz oranına da üst sınır getirildi. Buna göre, tereyağında ağırlıkça en fazla %2 oranında tuz bulunabilecek. Ayrıca süt yağı oranlarına ilişkin yeni alt sınırlar belirlendi:
Tuzsuz tereyağlarında en az %82 süt yağı,
Tuzlu ve/veya çeşnili tereyağlarında en az %80 süt yağı bulunması zorunlu hale getirildi.
Bu düzenlemeyle birlikte ürünlerdeki yağ oranlarının net ve güvenilir biçimde tüketiciye sunulması amaçlanıyor.
Çeşnili Ürünlerde Taklit ve Tağşişe Karşı Önlem
Yeni düzenleme, özellikle çeşnili tereyağlarında taklit ve tağşişe karşı sert önlemler getiriyor. Tebliğe göre, çeşnili tereyağlarında taklit ve tağşişe yol açabilecek katkı maddeleri kesin olarak yasaklandı. Bunun yanında aroma vericilerin, sadeyağ ve çeşni içermeyen tereyağlarında kullanılması da yasak kapsamına alındı.
Özellikle manda sütü ya da yoğurt aroması gibi süt ürünlerinden elde edilen aromalar, tereyağı üretiminde artık kullanılamayacak. Bu karar, ürünlerin doğallığını koruma ve tüketicinin yanıltılmasını önleme amacı taşıyor.
Etiketleme Zorunlulukları Netleştirildi
Tebliğin en dikkat çeken yönlerinden biri de etiketleme kuralları oldu. Artık tereyağı ve sadeyağ ürünlerinin etiketleri çok daha açık ve detaylı olacak.
Yeni kurallara göre:
Gıda adı, ürün etiketinin temel görüş alanında yer almalı.
Ürün tuz içeriyorsa, bu durum “tuz ilave edilmiştir” ifadesiyle net biçimde belirtilmeli.
Tuzsuz ürünlerde ise “tuz ilave edilmemiştir” yazısı yer almalı.
Çeşnili tereyağlarında, kullanılan çeşni türleri ve miktarları etiketin ön yüzünde açıkça yazılmalı.
Ayrıca ürün yalnızca inek, koyun, keçi veya manda sütü içeriyorsa, bu bilgi etikette bildirilmeli. Ancak bu hayvanlara ait görsellerin ürün etiketlerinde yer alması yasaklandı. Bu uygulama ile tüketicinin ürünü yanlış yorumlaması ya da farklı bir algıya kapılması önlenmek isteniyor.

Tüketici Hakları ve Güvenilir Gıda Ön Planda
Yeni tebliğin hayata geçirilmesiyle birlikte, özellikle süt ve süt ürünleri pazarında sıkça karşılaşılan yanıltıcı etiket uygulamalarının önüne geçilmesi hedefleniyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, bu düzenlemeyle hem üreticileri daha şeffaf hale getirmeyi hem de tüketiciyi daha fazla korumayı amaçlıyor.
Tüketici dernekleri ve gıda güvenliği uzmanları da düzenlemeyi destekliyor. Uzmanlara göre, tereyağında özellikle aroma verici ve katkı maddesi kullanımının sınırlandırılması, ürünlerin doğallığını artıracak ve pazardaki güveni pekiştirecek.
Sonuç: Tereyağında Şeffaflık ve Kalite Dönemi Başlıyor
“Türk Gıda Kodeksi Tereyağı ve Sadeyağ Tebliği” ile birlikte Türkiye’de tereyağı ve sadeyağ üretiminde yeni bir dönem başlamış oldu. Bu kapsamlı düzenleme, yalnızca üretim koşullarını değil; etiketleme, içerik şeffaflığı ve tüketici bilgilendirmesini de kapsayarak gıda sektöründe önemli bir adım niteliği taşıyor.
Tebliğin yürürlüğe girmesiyle birlikte üreticilerin, tüm süreçlerini bu yeni kurallara uyumlu hale getirmesi ve denetimlere hazırlıklı olması bekleniyor.