TCMB'nin Net Döviz Pozisyonu 3 Günde 27 Milyar Dolar Azaldı
Kur 42'yi Gördü, Müdahaleyle 38’e Geriledi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) net döviz pozisyonunda dikkat çekici bir düşüş yaşandı. Reuters’ın aktardığı verilere göre, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı 19 Mart Çarşamba günü başlayan süreçte, Merkez Bankası’nın net döviz pozisyonu üç günde toplam 26,7 milyar dolar azaldı. Bu gelişme, piyasalarda yaşanan belirsizlik ve artan döviz talebine karşılık TCMB'nin döviz satışları yoluyla yaptığı müdahalelerle ilişkilendiriliyor.
Üç Günlük Dönemde Kademeli Gerileme
TCMB bilanço verilerine göre, 19 Mart Çarşamba günü 11,2 milyar dolar, 20 Mart Perşembe günü 3 milyar dolar, 21 Mart Cuma günü ise 12,5 milyar dolar olmak üzere toplamda 26,7 milyar dolarlık net döviz pozisyonu kaybı yaşandı. Bu düşüş, son yılların en sert müdahale süreçlerinden biri olarak kayıtlara geçti.
Ekonomistler, söz konusu düşüşü özellikle İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrası iç politikada yaşanan gerilimin yatırımcı ve vatandaş nezdinde dövize yönelimi artırmasına bağlıyor. Artan döviz talebini kontrol altına almak ve kurdaki yükselişi dizginlemek için TCMB’nin piyasalara güçlü müdahalelerde bulunduğu belirtiliyor.
Kur 42’yi Gördü, Müdahaleyle 38’e Çekildi
Söz konusu dönemde döviz kurlarında da sert dalgalanmalar yaşandı. Dolar/TL kuru, 20 Mart Perşembe günü sabah saatlerinde 42 seviyesine kadar yükselerek tarihi bir rekor kırdı. Bu sert yükseliş, piyasalarda paniğe neden olurken, TCMB'nin arka arkaya müdahaleleriyle birlikte kur yeniden 38 TL seviyesine çekildi. Bugün itibarıyla da dolar kuru, 38 TL civarında yatay bir seyir izliyor.
TCMB’nin bu süreçte doğrudan müdahalelerle mi yoksa kamu bankaları üzerinden örtülü satışlarla mı devreye girdiği henüz resmi kaynaklar tarafından doğrulanmasa da, bilanço verilerindeki hızlı düşüş dikkat çekici.
Piyasada Güven Arayışı Sürüyor
Piyasa uzmanları, son dönemde ekonomik kararların siyasi gelişmelerle paralel ilerlediğine dikkat çekiyor. Gözaltı haberinin ardından döviz talebinde ani artış yaşanması, yatırımcıların risk algısında yükselişe neden oldu. Bu gibi durumlarda TCMB’nin döviz pozisyonu üzerinden piyasalara yön vermesi, bir yandan kur istikrarını sağlarken, diğer yandan rezervler üzerindeki baskıyı artırıyor.
Net döviz pozisyonunun üç gün gibi kısa bir sürede böylesine ciddi bir gerileme göstermesi, Merkez Bankası'nın rezerv yönetimi stratejilerinin de yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Uzmanlar, bu tür sert müdahalelerin kısa vadede kur baskısını azaltabileceğini ancak uzun vadede rezerv erimesine yol açabileceğini ifade ediyor.
BDDK'dan Sermaye Esnekliği Hamlesi

Ekonomideki dalgalanmanın etkilerinin sadece döviz piyasasıyla sınırlı kalmadığı görülüyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yapılan son açıklamada, bankaların hisse geri alımlarında sermaye esnekliği tanınacağı belirtildi. Bu adımın, piyasalarda oluşabilecek likidite baskılarını dengelemek ve banka bilançolarını güçlendirmek adına önemli bir adım olduğu değerlendiriliyor.
Rezervlerdeki Hareket Takip Ediliyor
TCMB’nin rezerv yönetimi ve müdahale stratejileri, önümüzdeki günlerde hem iç politik gelişmeler hem de dış piyasa koşulları çerçevesinde yakından takip edilecek. Ekonomistler, Merkez Bankası'nın rezerv pozisyonunun sürdürülebilirliğinin, yatırımcı güveni açısından kritik bir öneme sahip olduğunu belirtiyor.
Özellikle nisan ayı itibarıyla başlayacak yerel seçim atmosferi, piyasalarda yeni hareketliliklere neden olabilir. Bu çerçevede, TCMB’nin atacağı adımlar ve alınacak tedbirler, kur istikrarı açısından belirleyici olacak.