İstanbul'da Beton Dolandırıcılığı Skandalı: 13 Katlı Binada Hileli Beton Kullanıldı
İstanbul Sultangazi’deki bir inşaatta, 13 katlı bir binaya dökülen betonun hileli olduğu ortaya çıktı ve bu durum, yapı güvenliği açısından büyük bir tehlike oluşturdu. Beton dolandırıcılığı, özellikle inşaat sektöründe fiyat artışlarıyla birlikte giderek yaygınlaşıyor ve bu durum, binaların çürük ve dayanıksız hale gelmesine yol açabiliyor.
Beton Dolandırıcılığı ve Tehlikeli Sonuçları
Beton dolandırıcılığının giderek daha ciddi bir sorun haline geldiği İstanbul’da, 18 Ocak gecesi Sultangazi'deki bir inşaatta dökülen beton, inşaat müteahhidi Adil Güngör tarafından fark edildi. Normalde 15 dakikada dökülmesi gereken beton, sadece 4 dakika içinde dökülünce, betonun kalitesiz olduğunu anlayan Güngör, hileli betonun döküldüğünü tespit etti. Yapılan incelemelerde, betonun C-45 yerine C-25 dozajında olduğu ve su miktarının fazla olduğu anlaşıldı.
Güngör, bu durumu kayda alarak şikayette bulunacağını söylediğinde, firma geri adım attı. Güngör, yaşadığı tecrübeyi şu şekilde anlattı: “En kolay hırsızlık yapılacak iş betondur. Ne kadar su bastığını kim nereden anlayacak? Ancak betondan iyi anlamanız lazım. C-45 beton döküyorum, C-25 dozajında beton gönderiyor bana.”
Beton Dolandırıcılığı Türkiye’nin Her Yerinde Artıyor
Türkiye'deki inşaat sektöründe, her iki inşaattan birinde beton reçetesine uyulmadığı ve hileli beton kullanıldığı belirtiliyor. Hileli beton kullanımı, binaların güvenliğini tehdit ederken, bu durumun denetlenmesindeki eksiklikler de sorunu daha da karmaşık hale getiriyor. Yapı denetim firmaları, betonun kalitesini kontrol etmekte yetersiz kalabiliyor. Özellikle beton dökümünde, suyun fazla eklenmesi, dayanıklılığı düşüren en yaygın hilelerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
İkili İlişkiler Beton Dolandırıcılığını Kolaylaştırıyor
İnşaat mühendisleri, beton dolandırıcılığının artmasının sebeplerini yalnızca maliyet düşürmeye bağlamıyor. İnşaat sektöründeki bazı ikili ilişkiler de bu tür dolandırıcılığın önünü açıyor. İnşaat Mühendisi Batuhan Bakar, bu durumu şu şekilde açıkladı: “Ülkemizde yüzde 50 oranında beton döküm esnalarında maalesef ki reçete dışında su ekleyerek dayanıksız beton oluşturuluyor. Dayanıksız beton eşittir çürük bina demektir. Betonun doğru olması için doğru reçetede hazırlanması gerekiyor: Su, kum, mıcır ve çimento yüzdeliği.”
Bakar ayrıca, yapı denetim firması sahipleri ile inşaat sahiplerinin “akran” olmalarının da bu tür hilelerin önünü açtığını söyledi. Beton hilesinin engellenebilmesi için denetim ağlarının güçlendirilmesi, proje müelliflerinin çizdiği statik projeye sadık kalınması gerektiğinin altını çizdi.
