Kartalkaya'daki Otel Yangını ve İçişleri Bakanı'nın Sözleri
CHP lideri Özgür Özel, Kartalkaya'daki otel yangınının ardından İçişleri Bakanının olayın hemen sonrasında sorumluların 10 gün içinde belirleneceğini açıklamasına ancak, bu sözün üzerinden tam 14 gün geçti ve hala sorumluların kimler olduğu konusunda net bir adım atılmamasına değindi. 14 gündür kıpırdayamayan yetkililer, olayın ardındaki hakikatle ilgili herhangi bir somut adım atmazken, tutuklamalar yapılması ve bilirkişi raporlarının olmaması gibi tartışmalar da gündemde. İçişleri Bakanı’nın verdiği taahhüdün yerine getirilmemesi, kamuoyunda tepkilere yol açtı ve sorumluların ortada olmaması, halkın güvenini sarsan bir durum oluşturdu.
Bakanın Sorumluluğu ve Eleştiriler
Özel, İçişleri Bakanı'nın ve diğer yetkililerin bu olay karşısında nasıl hareketsiz kaldıklarını vurguladı. Kartalkaya’daki yangının ardından Ankara İl Kongresi’ne katılarak Kürşat Zorlu’ya rozet takan hükümet yetkililerinin, yangın sürerken acil durumlarla ilgilenmek yerine etkinliklerde bulunması tepki çekti. Olayla ilgili daha fazla bilgi ve açıklama beklenirken, kamuoyunun tepkisi de büyümeye devam ediyor.
Cumhurbaşkanına Çağrı: Bakanı Derhal Görevden Alın
Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulunarak, İçişleri Bakanı’nın görevden alınması gerektiğini belirtti. Bakanın hala görevde olmasının, Türkiye’deki hükümetin felaketler karşısındaki sorumluluğundan kaçmayı amaçladığına dikkat çekildi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı, Erdoğan’a, "Bu ayıba ortak olmayın" diyerek, Bakan’ın görevden alınması gerektiğini ifade etti. Bakanın görevde kalmaya devam etmesinin, hükümetin sorumluluktan kaçtığı anlamına geldiği savunuldu.
AKP ve MHP’li Vekillere Çağrı: Yüce Divan’a Gönderilsin
Muhalefet, 16 Nisan’daki referandumla birlikte tek adam rejiminin geldiği bir dönemde, milletvekillerinin ses çıkarmadığını ancak bu sorumluluğu taşımamaları gerektiğini dile getirdi. Milletvekillerine seslenerek, İçişleri Bakanı’nın Yüce Divan’a gönderilmesi için 21 vicdanlı oy alacak vekil bulma konusunda çağrılar yapıldı. Vekillerin, parti mensubu oldukları partinin çıkarlarının ötesinde vicdanlı bir karar alması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, bu olayın yalnızca hükümetin sorumluluğu değil, milletvekillerinin de ortaklaşa çözmesi gereken bir mesele olduğu ifade edildi.
İhraç Edilen Teğmenlerden 108 Milyon Lira Tazminat Talebi
Son dönemde gündeme gelen bir diğer konu ise ihraç edilen teğmenlerin tazminat talepleriydi. Cumhuriyet Halk Partisi, bu teğmenlerin tazminatlarının partisi tarafından ödeneceğini açıkladı. 108 milyon lira talep edilen tazminat, bu durumun CHP’nin üzerine kalacağı anlamına geliyor. Siyasi açıdan büyük tartışmalara neden olan bu gelişme, CHP’nin tutumunun halk nezdinde nasıl algılandığı ile ilgili yeni bir sınav anlamına geliyor. CHP Grubu, söz konusu tazminatların ödenmesi için kapalı oturumlar yaparak kararlarını belirledi.
CHP'nin Teğmenler İçin Aldığı Karar
Bu karar, Cumhuriyet Halk Partisi’nin, ordudan atılan teğmenlerle ilgili olarak sosyal sorumluluğunu yerine getirmesi açısından önemli bir adım olarak görülüyor. CHP, bu teğmenlerin geri dönmelerini sağlayarak, onların gerekçesiz bir şekilde orduya alınan borçlardan dolayı mağdur edilmesine karşı duruş sergiliyor. CHP’nin bu tutumu, hem ordunun hem de siyasetinin nasıl şekillendiğini gözler önüne seriyor.
Erken Seçim ve Aday Belirleme Süreci
Özgür Özel, erken seçim ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayını belirleme süreci hakkında açıklamalarda bulundu. Özel, bazı kişilerin artık adayın erken belirlenmesinin gerekliliğini dile getirmeye başladığını ancak kendilerinin erken seçimde adaylarının netleşmesinin de gerekliliğine inandıklarını ifade etti. "Erken seçimin adayı erken belirlenir" diyen Özel, CHP'nin 10 Şubat’ta kritik bir toplantı gerçekleştireceğini duyurdu. Bu toplantıda, CHP’nin demokratik tutumu ile erken seçim süreci hakkında kararlar alınacağı belirtildi. Özel’in bu açıklamaları, CHP’nin tutumunun partilerin tutumları için bir örnek teşkil edeceği şeklinde yorumlandı.