Küresel Ekonomik Büyüme ve Ticaretin Geleceği Üzerine Bakan Şimşek'in Açıklamaları
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen geleneksel IICEC Konferansı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Küresel ekonomik büyüme ve ticaretin geleceğine dair değerlendirmelerde bulunan Şimşek, uzun vadeli büyüme tahminlerinin en düşük seviyelere gerilediğini, bunun yanı sıra küresel ticaretteki artan korumacılığın, yüksek borçluluk oranlarının, yaşlanan nüfusun ve iklim krizinin ekonomik tehditler oluşturduğunu belirtti.
ABD ve Çin Arasındaki Ticaret Rekabeti
Bakan Şimşek, özellikle ABD ve Çin arasındaki ticaret rekabetinin çok taraflı ticaret sisteminden sapmalara yol açtığını, her iki ülkenin de ticaret kısıtlamalarını artırarak korumacılığa doğru bir kayma yaşandığını ifade etti. Bu değişimlerin sadece mal ticareti ile sınırlı kalmayıp, hizmetler, yatırım ve finans sektörlerine de yayıldığını vurguladı. Türkiye'nin bu gelişmelerden nispeten daha az etkilenebileceğini, çünkü Türkiye'nin dış ticaretinin büyük kısmının dost ve Serbest Ticaret Anlaşması (STA) yapmış ülkelerle gerçekleştirildiğini söyledi.
Çin’in Elektrikli Araç Üretimindeki Büyüyen Gücü
Bakan Şimşek, Çin’in küresel otomotiv pazarındaki yerinin giderek büyüdüğüne dikkat çekerek, özellikle elektrikli araç üretimindeki payının küresel üretimin yarısına denk geldiğini belirtti. Bu durumun, üreticilerin ve politika yapıcıların dikkate alması gereken önemli bir gelişme olduğunu vurguladı.
Küresel Tedarik Zincirindeki Değişimler ve Türkiye’nin Avantajları
Küresel tedarik zincirlerindeki değişimlere de değinen Şimşek, kısa vadede yakın coğrafyalardan tedarik eğilimlerinin artacağını ancak uzun vadede dost ülkelerden tedarikin daha fazla ön plana çıkacağını ifade etti. Türkiye'nin lojistik ağlarının ve bölgesel entegrasyonunun avantaj sağlayacağını ve ülkenin coğrafi konumunun küresel ticarette önemli bir fırsat sunduğunu belirtti.
Türkiye’nin Borçluluk Durumu ve Finansal Sağlamlık
Küresel borçluluk oranlarının yüksek olmasına rağmen, Türkiye'nin toplam borcunun milli gelire oranının %95 olduğunu ve gelişmekte olan diğer ülkelerle kıyaslandığında daha sağlam bir finansal yapıya sahip olduğunu dile getirdi. Şimşek, enflasyonun küresel ekonomik sorunlardan biri olduğunu ancak bu sorunu aşmak için büyük çabalar sarf ettiklerini belirtti.
Yaşlanan Nüfus ve Ekonomik Fırsatlar
Yaşlanan nüfusun oluşturduğu risklere de değinen Bakan Şimşek, Türkiye’nin doğurganlık oranındaki düşüşe rağmen 18 yıllık bir fırsat penceresi olduğunu ve bu süreyi reformlarla 30 yıla çıkarmanın mümkün olduğunu ifade etti. Özellikle kadınların iş gücüne katılımının artırılmasının ekonomik büyüme için büyük bir fırsat sunduğunu vurguladı.
Yapay Zeka: Üretkenliğe Katkı ve Gelir Dağılımı Riski
Yapay zekanın üretkenliğe katkısının büyük olduğunu ancak gelir dağılımını bozma riski taşıdığını belirten Şimşek, bu teknolojinin potansiyelinin, uzun vadede refaha katkı sağlayabileceğini söyledi. Ayrıca, Türkiye'nin yapay zeka alanındaki gelişmelerde iyi bir konumda olduğunu ancak bu alandaki yatırımların artırılması gerektiğini vurguladı.
Elektrikli Araç Üretimi ve Yeşil Enerji Yatırımları
Bakan Şimşek, elektrikli araç üretimi ve yeşil enerjiye yönelik yatırımların artırılacağını, Türkiye'nin bu alanda önemli bir oyuncu olma yolunda ilerlediğini belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin rezervlerinin arttığını ve bunun ülkenin ekonomik güvenliğini pekiştirdiğini söyledi.
Döviz Akışının Yönetimi ve Merkez Bankası’nın Başarısı
Döviz akışının yönetiminin önemli olduğunu ve Merkez Bankası’nın başarılı bir şekilde döviz alımı gerçekleştirdiğini ifade eden Şimşek, önümüzdeki dönemde bu kadar yüksek döviz alımına gerek kalmayacağını belirtti. Türkiye'nin finansal istikrarını sağlamak için uygulanan politikaların daha sürdürülebilir bir yapıyı oluşturacağını söyledi.