Berhan Şimşek'ten Dikkat Çeken Adım: CHP Kurultayının İptali İçin İtiraz Dilekçesi Verdi
CHP'nin 6 Nisan Pazar günü yapılan olağanüstü kurultayında, Özgür Özel'in rekor oyla yeniden genel başkan seçilmesinin ardından, parti içindeki bir başka gelişme gündeme damgasını vurdu. CHP İstanbul eski Milletvekili ve oyuncu Berhan Şimşek, kurultayın iptali için Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) itiraz başvurusu yaptı. Şimşek, kurultaya katılımı ve adaylık sürecini haksız bir şekilde engellenmiş olarak değerlendiriyor.
Adaylık İçin Yeterli İmza Topladığını İddia Ediyor
Berhan Şimşek, CHP'nin 21. Olağanüstü Kurultayı'na katılmak amacıyla gerekli imzaları topladığını ancak divan tarafından başvurusunun kabul edilmediğini belirtmişti. Şimşek, özellikle delegelerden topladığı imzaların bir kısmının geri çekildiğini ve bu süreçte büyük bir baskıya maruz kaldığını ifade etti. Şimşek, "İmzaları topluyoruz, aradan bir saat geçiyor, 5 imza, 6 imza geri çekiliyor. Büyük baskı altında, büyük bir uğraşla, bir saatlik uykuyla ve konuşma metnini yazarak salona geldim" şeklinde açıklama yaparak yaşadığı zorlukları anlattı.
YSK'ya Yapılan İtirazda "Antidemokratik" İfadeler
Şimşek'in yaptığı başvuru, YSK'ya yapılan 4 sayfalık bir dilekçeyle iletildi. Gazeteci Nuray Başaran, dilekçede yer alan ciddi gerekçeleri duyurdu. Dilekçede, "kanuna karşı hile yapıldı" ve "antidemokratik şekilde oldu bittiye getirildi" ifadeleri kullanıldı. Ayrıca, fiziksel engellemelerle adaylık başvurusu yapmasının engellendiği, seçme ve seçilme hakkının kısıtlandığı vurgulandı.
Şimşek, bu durumu, partideki demokratik sürecin ihlali olarak değerlendiriyor ve dilekçesinde "kayyum atanacak diye kanuna karşı hile yapıldığı"na da yer verildiğini belirtti. CHP içindeki bu gerilim, Şimşek'in adaylık şansı bulamamasının ardından daha da arttı.
Berhan Şimşek’in Adaylık Sürecindeki Zorluklar
4-5 Kasım 2023 tarihindeki 38. Olağan Kurultay'da yaşanan imza ve başvuru sorunlarına da dikkat çeken Şimşek, kurultayda başkanlık divanına listelerin 4 saat sonra verildiğini iddia etti. Bu da parti içindeki adaylık süreçlerinin ve delegelerin hareket alanlarının ne kadar kısıtlandığına dair bir başka örnek olarak gündeme geldi.