Dünyayı Sarsan Günün Gerçek Hikayesi! Mücadeleye Devam!

25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak Birleşmiş Milletler tarafından 1999'da belirlenmiştir.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü

25 Kasım GünününÖnemi Nedir ve Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
25 Kasım, kadına yönelik şiddetle mücadele etmek ve farkındalık yaratmak amacıyla Birleşmiş Milletler tarafından Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan edilmiştir. Bu tarih, 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlüğe karşı direnen Mirabal Kardeşler’in öldürülmesini anmak için seçilmiştir.

25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan edilmiştir çünkü bu tarih, 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde Mirabal Kardeşler’in Trujillo diktatörlüğü tarafından vahşice öldürüldüğü gündür.

Mirabal Kardeşler (Patria, Minerva ve Maria Teresa), Rafael Trujillo’nun baskıcı rejimine karşı direnişin sembolü olmuşlardı. "Kelebekler" lakabıyla bilinen bu üç kız kardeş, diktatörlüğe karşı yürüttükleri mücadele nedeniyle rejim tarafından tehdit ediliyordu. 25 Kasım 1960’ta, rejim tarafından düzenlenen bir saldırıyla kaçırılıp öldürüldüler. Cesetleri bir uçurumdan atıldı ve ölümleri bir "kaza" gibi gösterilmeye çalışıldı. Ancak bu olay, dünya çapında büyük bir tepki yaratarak kadına yönelik şiddetle mücadelenin sembolü haline geldi.

1981 yılında, Latin Amerika Kadın Kurultayı’nda 25 Kasım, kadınlara yönelik şiddete karşı farkındalık günü olarak ilan edildi. 1999’da ise Birleşmiş Milletler tarafından Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak kabul edilerek uluslararası bir anma günü haline geldi.

Bu gün, kadınlara yönelik şiddetin bir insan hakları ihlali olduğu ve önlenmesi gerektiği konusunda farkındalık yaratmayı amaçlar. Mirabal Kardeşler’in mücadelesi, dünyanın dört bir yanındaki kadın hakları savunucularına ilham vermeye devam ediyor.

Atatürk’ün Kadınlara Verdiği Değer
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, kadınların toplumdaki yeri ve hakları konusunda birçok devrim gerçekleştirmiştir. Kadınlara yönelik söylediği sözler, onun bu konudaki vizyonunu açıkça ortaya koyar:

  • “Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.”
  • “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarıdan fazla güçsüzlük içinde kalır.”
  • “Kadınlarımız, ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.”

Atatürk, kadının yalnızca aile içindeki rolüyle sınırlı kalmaması gerektiğini savunmuş; bilim, eğitim, sanat ve siyasette aktif rol almalarını istemiştir.

Cumhuriyet'in ilk kadın Muhtarı Gülesin

Kadın Hakları Konusunda Atılan Adımlar
Atatürk döneminde kadın hakları alanında birçok yasal düzenleme yapılmıştır:

  • 1926 Medeni Kanun: Kadın-erkek eşitliği sağlanarak kadınlara miras, boşanma ve şahitlik gibi konularda eşit haklar tanındı.
  • 1930 Belediye Seçimlerinde Seçme ve Seçilme Hakkı: Kadınlar yerel yönetimlerde söz sahibi oldu.
  • 1934 Genel Seçimlerde Seçme ve Seçilme Hakkı: Türk kadınları, birçok Avrupa ülkesinden önce bu hakkı elde etti.
  • Kadınların Eğitim Hakkı: Kadınların üniversiteye girebilmesi için tüm kapılar açıldı.

Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Ne Durumda?
Türkiye’de her 10 kadından 4’ü hayatının bir döneminde şiddete maruz kalıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun raporlarına göre, 2024 yılında 200’den fazla kadın cinayeti işlendi.

Mustafa Kemal Atatürk & Sabiha Gökçen

 

Dünyada Kadına Şiddet Ne Durumda?
Birleşmiş Milletler verilerine göre, dünyada her 3 kadından 1’i hayatında en az bir kez şiddet görüyor. Ekonomik ve kültürel farklar nedeniyle birçok ülkede kadına yönelik şiddet ciddi bir problem olmaya devam ediyor.

25 Kasım’da Neler Yapılabilir?

  • Şehirlerde farkındalık etkinlikleri düzenlenebilir.
  • Kadınların haklarını savunan sivil toplum kuruluşlarına destek verilebilir.
  • Toplumun her kesimi, kadınlara yönelik şiddete karşı açık bir şekilde tutum sergileyebilir.

 

Birlikte Şiddeti Durdurabiliriz!
Bu önemli günde, kadınlara yönelik şiddetin son bulduğu, eşit ve özgür bir dünya için adımlar atmak hepimizin sorumluluğudur. Kadına şiddete hayır diyerek, bu mücadelede yer almak hem kadınlarımızın hem de toplumun geleceği için hayati öneme sahiptir.

Bu Durum Nasıl Düzelir?

  • Eğitim ve Farkındalık: Cinsiyet eşitliği bilinci küçük yaşlardan itibaren aşılanmalı.
  • Yasal Düzenlemeler: Kadınları koruyan yasaların etkin uygulanması sağlanmalı.
  • Ekonomik Güçlenme: Kadınlara yönelik istihdam politikaları artırılmalı.
  • Toplumsal Tutum Değişikliği: Kadına yönelik şiddeti normalleştiren toplumsal algılar değiştirilmeli.

 

 

👉 Kadına şiddete karşı farkındalık yaratmak ve sesimizi yükseltmek için bugün hep birlikte hareket edelim!

İLGİLİ HABERLER